6 sonucun tümü gösteriliyorPopülerliğe göre sıralandı
İnsan hayatı boyunca birçok kez her şeyin bittiğini zanneder. Ama belki de en büyük değişimler, tam da o noktada başlar.
Makta, kendi sonuna geldiğini sanan bir insanın umut, değişim ve yeniden doğuş hikayesini anlatıyor.
Hayat bazen yakıcıdır, yıkar, yok eder ve insanı tamamen küle çevirir. Ama küllerin arasından doğanlar, artık eskisinden çok daha güçlüdür. Ateş, sadece yakmaz, aynı zamanda dönüşümü ve yeniden doğuşu da getirir.
Tam her şeyin bittiğini düşündüğün anda, hayat sana yeni bir başlangıç sunar.
Matla, yeniden doğuşun, umut ve yanılgı arasındaki ince çizginin hikayesini anlatıyor. Gerçek sandıklarımız ne kadar gerçek? Ya da tüm yaşananlar sadece bir yanılsama mı?
Bir gün elbet dönerim kuzeyden güneye, batıdan doğuya dek…
Yalın ayak yürürüm bu diyarlarda.
İçimde alev alev âtiyim, deniz üstünde uçacak kanatlarım var. Özgürlüktür benim adım!
Konarım topraklara, gül biterim katmer katmer.
Güneşin en sıcağını tutacak ellerim var benim kordan da ateş.
Maviden daha mavi gözlerimle bulutların koynunda meşk ederim.
Yağmurla dost ufka meyledip, yakamoz parıltısında bakarken yarınlara, yedi renk tenimle doğarım her gün yeniden bir kez, bir kez daha…
Bazen sandığın şeylerin çok ötesindedir gerçekler. Bazen hissedersin ve anlarsın. Tümden gelirsin ya da tümevarımla bulursun sonucu. O, hiç değişmeyen sonucu… Kime göre? Neye göre? Sonra… Sonrası bir hayat dersidir işte, doğru yerde, doğru zamanda alınan.
Yine bir gizemin içinde daha var olmaya hazır mısın?
Orkestra, güzel bir tango parçası çalmaya başlayınca, iki adam aralarında fısıldaşıp gülüştükten sonra, Selim yerinden kalkarak Nisan’ın yanına geldi. Eğilerek elini uzattı.
“Bu güzel kadın benimle dans eder miydi acaba?”
Yaşam ölümle, korku cesaretle, aşk acıyla dans ediyor. Başarılı, genç ve güzel kadın olan Nisan’ın yaşamından yola çıkıp aşkı, umudu, saplantıları sorgulayacağınız sürükleyici bir roman…
Onlar belki hep oradaydı ya da hiç yoktular…
